İçeriğe geç

Görevsizlik kararı temyiz edilebilir mi ?

Görevsizlik Kararı Temyiz Edilebilir mi? Hukukun Psikolojisi Üzerine Bir Analiz

Bir psikolog olarak insan davranışlarını anlamaya çalışırken, yalnızca bireylerin iç dünyasına değil, aynı zamanda onların içinde yaşadığı kurumsal ve sosyal sistemlerin ruhuna da bakarım. Çünkü hukuk, tıpkı insan zihni gibi, hem düzen isteyen hem de hata yapmaktan korkan bir yapıdır. “Görevsizlik kararı temyiz edilebilir mi?” sorusu da yalnızca bir yargı prosedürü değildir; bu soru, otoriteye karşı bireyin güven duygusunu, adalet algısını ve kontrol ihtiyacını doğrudan ilgilendirir.

Görevsizlik Kararının Psikolojik Yüzü: Sınırlar, Güven ve Belirsizlik

Hukuki anlamda görevsizlik kararı, bir mahkemenin, önündeki davanın kendi görev alanına girmediğini belirlemesiyle verdiği karardır. Ancak psikolojik açıdan bu durum, tıpkı bir bireyin “bu benim sorumluluğum değil” diyerek geri çekilmesine benzer. Görevsizlik, bir tür kendini koruma refleksidir. Mahkeme, hata yapmamak için sınırını çizer; tıpkı bir insanın baş edemediği bir durumda duvar örmesi gibi.

Bu noktada devreye güven duygusu girer. Vatandaş, adalet ararken bir kurumdan “ben bakamam” yanıtını aldığında, aslında bilinçdışında şu soruyu sorar: “Peki, kim bana bakacak?” Bu, sadece bir hukuki süreç değil, aynı zamanda bir duygusal boşluk yaratır. Ve işte burada, temyiz hakkı devreye girer — bireyin, sisteme olan inancını yeniden kurma çabasıdır.

Temyiz Hakkı: Kontrol Arayışının Psikolojik Temeli

Görevsizlik kararı temyiz edilebilir mi?” sorusuna hukuk teknik olarak genellikle “evet” yanıtını verir. Çünkü böyle bir karar, doğrudan davanın seyrini etkiler ve üst mahkeme tarafından denetlenebilir. Ancak psikolojik düzlemde bu, insanın kontrol ihtiyacının yansımasıdır. Temyiz, bir “yeniden değerlendirilme” isteğidir; yani bireyin içsel olarak “beni anlamadılar” demesinin kurumsal karşılığıdır.

Psikoloji literatüründe bu durum, bilişsel tutarlılık arayışıyla açıklanır. İnsan, yaşadığı bir adaletsizlik hissini, üst otoritenin müdahalesiyle dengelemek ister. Temyiz, bu bilişsel dengesizliği onarma çabasıdır. Tıpkı bir ilişkide yanlış anlaşıldığını düşünen birinin, “bir daha konuşalım” demesi gibi. Adalet sistemi de aslında insan zihninin bir yansımasıdır; kendini düzeltme, yeniden dengeleme ve hatalardan arınma çabası taşır.

Duygusal Boyut: Adaletin Bekleme Odasında

Görevsizlik kararına karşı temyize gitmek, yalnızca hukuki bir adım değil, aynı zamanda bir duygusal süreçtir. Çünkü adalet beklemek, insanın en zor deneyimlerinden biridir. Bu süreçte kişiler, çoğu zaman kaygı, öfke ve belirsizlik duygularıyla mücadele eder. Mahkemenin “görevsiz” olduğunu duymak, bireyde reddedilme hissi yaratır; tıpkı bir terapistin “bu konuda sana yardımcı olamam” demesi gibi. Bu reddedilme, kişide değersizlik algısını tetikleyebilir.

Ancak temyiz hakkı, bu duygusal kırılmayı onarma fırsatıdır. Üst mahkemeye başvurmak, sadece hukuki bir hak değil, psikolojik bir direnç mekanizmasıdır. İnsan, adalete olan inancını kaybetmemek için bir yol daha dener. Temyiz, aslında “ben hâlâ inanıyorum” demenin sistemsel biçimidir.

Sosyal Psikoloji Perspektifi: Adaletin Paylaşılan Algısı

Toplumsal düzlemde görevsizlik kararları, vatandaşlar arasında adalet sistemine yönelik güveni şekillendirir. Eğer bireyler, bu kararların keyfi verildiğini düşünürse, toplumsal düzeyde bir adalet yorgunluğu başlar. Sosyal psikolojiye göre bu durum, “kurumsal yabancılaşma” olarak tanımlanır — yani bireyin devlete karşı duygusal bağını yitirmesi.

Bu yüzden temyiz hakkı, yalnızca bireysel bir güvence değil, aynı zamanda toplumsal dayanışmanın da koruyucusudur. Çünkü her temyiz, bir toplumsal mesaj taşır: “Sisteme inanmaya devam ediyoruz.” Bir toplumun adalet sistemine duyduğu güven, o toplumun psikolojik sağlığıyla doğrudan bağlantılıdır.

Sonuç: Temyiz Etmek, Umudu Savunmaktır

Görevsizlik kararı temyiz edilebilir mi?” sorusuna yalnızca hukuk metinlerinden değil, insan zihninin derinliklerinden de bakmak gerekir. Evet, temyiz mümkündür — ama asıl mesele bunun insanın iç dünyasındaki yankısıdır. Temyiz, yalnızca bir üst mahkemeye başvuru değil, adalete ve kendine olan inancın yeniden kurulmasıdır.

Sonuçta her dava, bir insan hikâyesidir. Ve her temyiz, “bir kez daha denemek istiyorum” diyen insan iradesinin en asil halidir. Belki de adalet, tam da bu ısrarda gizlidir.

#GörevsizlikKararı #Temyiz #Psikoloji #AdaletAlgısı #BilişselPsikoloji #SosyalPsikoloji

8 Yorum

  1. Alperen Alperen

    H.M.K.’nun 362/1-c maddesi gereğince, Bölge Adliye Mahkemeleri’nin “Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek için verilen kararlar ile merci tayinine ilişkin kararlar.” hakkında temyiz yoluna başvurulamaz . Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK) kapsamında, mahkemenin görevsizlik kararı vermesi durumunda, taraflar bu karara itiraz edebilir . İtiraz süresi, gerekçeli kararın taraflara tebliğ (yazılı bildirim) edilmesinden itibaren 2 haftadır.

    • admin admin

      Alperen! Görüşleriniz, çalışmayı daha dengeli ve bütünlüklü hale getirdi.

  2. Kısa Kısa

    TEMYİZ EDİLEMEYEN KARARLAR Yargı çevresi içinde bulunan ilk derece mahkemelerinin görev ve yetkisi hakkında verilen kararlar ile yargı yeri belirlenmesine ilişkin kararlar . Çekişmesiz yargı işlerinde verilen kararlar . HMK’ da Temyiz Kanun Yolu – Ölçü Hukuk Ölçü Hukuk hmk-da-temyiz-kanun-… Ölçü Hukuk hmk-da-temyiz-kanun-…

    • admin admin

      Kısa!

      Fikirleriniz yazının akademik yönünü güçlendirdi.

  3. Gülşah Gülşah

    Mahkemenin verdiği görevsizlik kararı : Kanun yoluna gidilmeksizin kesinleşmiş ise bu görevsizlik kararı dosya kendisine gönderilen mahkemeyi bağlamaz. Dosya kendisine gönderilen mahkeme de görevsizlik kararı verir ve bu karar kesinleşirse o zaman iki mahkeme arasında olumsuz görev uyuşmazlığı çıkmış olur . Görevsizlik kararına karşı itiraz yolu bulunmaktadır, kararın tefhim veya tebliğ edilmesinden itibaren 7 gün içerisinde kararı veren mahkemeye itiraz edilebilecektir.

    • admin admin

      Gülşah! Sevgili katkı veren dostum, sunduğunuz fikirler yazının estetik değerini artırdı ve daha etkileyici hale getirdi.

  4. Arslanbey Arslanbey

    Ara kararlar tek başına istinaf edilemez. Ancak nihai kararla beraber ara kararın da istinaf edilmesi mümkündür. Adli yardım talebinin reddi kararına itiraz üzerine verilen karar istinaf edilemez. Kesin karara karşı istinaf mümkün değildir. Görevsizlik, yetkisizlik, davanın açılmamış sayılması kararlar usule ilişkin nihai kararlardır . Yani davanın esasını içeren talep çözüme kavuşmaz. Çünkü davanın esasına girilmez. 18 Kas 2023 MAHKEME KARAR TÜRLERİ ve GEREKÇELİ KARAR Av.

    • admin admin

      Arslanbey! Değerli dostum, yorumlarınız yazının akademik değerini yükseltti ve onu daha güvenilir hale getirdi.

Alperen için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
ilbet casinosplash