İçeriğe geç

Self-esteem nedir psikoloji ?

Self-Esteem Nedir? Psikolojideki Farklı Yaklaşımlar

Self-esteem, yani özsaygı, belki de en çok tartışılan psikolojik kavramlardan biridir. Herkesin hayatında bir şekilde yer bulan bu kavram, kişinin kendine olan saygısı, değer duygusu ve kendine duyduğu güveni ifade eder. Ancak self-esteem üzerine yapılan tartışmalar oldukça geniş bir yelpazeye yayılır. Erkekler ve kadınlar bu kavrama farklı açılardan yaklaşabilirler. Erkekler genellikle daha objektif ve veri odaklı bir bakış açısına sahipken, kadınlar çoğu zaman bu konuyu toplumsal etkiler ve duygusal dinamiklerle ilişkilendirir. Peki, özsaygıyı tanımlarken hangi faktörler daha ön planda olmalı?

Self-Esteem: Temel Tanım ve Psikolojik Önemi

Özsaygı, genellikle iki temel bileşene dayanır: kendine duyulan değer ve kendine duyulan güven. Kendine değer verme, kişinin kendi özelliklerini, başarılarını ve yeteneklerini kabul etmesiyle ilgilidir. Kendine güvenme ise, bu özellikleri hayatta başarılı bir şekilde kullanma yeteneğine olan inançtır. Bu iki faktör, sağlıklı bir özsaygı için elzemdir. Ancak bu kavramı ele alırken, her bireyin bu iki bileşeni nasıl deneyimlediği oldukça farklı olabilir.

Erkeklerin Objektif ve Veri Odaklı Yaklaşımı

Erkekler genellikle özsaygıyı daha objektif ve ölçülebilir bir kavram olarak görme eğilimindedir. Özsaygılarını, başarmış oldukları hedefler, elde ettikleri başarılar ve kazandıkları itibar ile ölçerler. Araştırmalar, erkeklerin özsaygılarının çoğunlukla dışsal faktörlere dayalı olduğunu, yani işteki başarı, maddi kazanımlar veya toplumsal statü gibi unsurların, özsaygılarını şekillendirdiğini göstermektedir.

Örneğin, bir erkek için özsaygı, iş yerindeki performansına, sosyal çevresindeki saygınlığına veya fiziksel görünüme bağlı olabilir. Eğer erkek bu alanlarda başarılı oluyorsa, özsaygısı yüksek olur. Ancak bir başarısızlık ya da dışsal bir eleştiri, bu özsaygıyı doğrudan etkileyebilir. Erkeklerin daha çok çözüm odaklı ve dışsal başarılar üzerinden kendilerini değerlendirmeleri, onları daha objektif ve veri odaklı bir bakış açısına yönlendirir.

Buna karşılık, toplumda erkeğin başarıları daha görünür olduğundan, bu dışsal faktörlerin etkisi çok daha fazla olabilir. Erkeklerin özsaygısını şekillendiren unsurların somut ve ölçülebilir olması, onların kendilerine dair daha fazla güven duymalarına yol açar.

Kadınların Duygusal ve Toplumsal Etkiler Odaklı Yaklaşımı

Kadınlar ise özsaygıyı daha çok toplumsal ve duygusal bağlamda ele alırlar. Kadınlar için özsaygı, içsel değerlerle, toplumsal normlarla ve ilişkilerle sıkı bir şekilde ilişkilidir. Toplumun kadınlardan beklediği rol ve özellikler, onların özsaygısını doğrudan etkiler. Çoğu zaman, kadınların özsaygıları, başkalarıyla kurdukları duygusal bağlardan ve toplum tarafından kabul edilmelerinden beslenir.

Bir kadın, bir ailede, arkadaş grubunda ya da iş yerinde kendini değerli hissettiği ölçüde özsaygısını güçlendirebilir. Toplumsal baskılar, estetik değerler ve duygusal destek arayışı, kadınların özsaygısının inşasında önemli bir rol oynar. Duygusal bağların ve ilişkilerin kadınların özsaygısı üzerindeki etkisi, erkeklerden farklı olarak daha içsel ve bireysel bir değere dayanabilir. Kadınların çoğu, kendilerine dair olumlu bir düşünceye sahip olduklarında, daha sağlıklı ilişkiler kurar ve toplumsal bağlarını güçlendirirler.

Ayrıca, kadınların özsaygılarındaki düşüş, genellikle dışsal eleştirilerden ya da duygusal ilişkilerindeki olumsuzluklardan kaynaklanabilir. Örneğin, bir kadın işyerinde sürekli olarak dışlanıyorsa veya kişisel ilişkilerinde değer görmüyorsa, bu durum özsaygısını zedeler. Toplumun kadına biçtiği rollerin de etkisiyle, kadınlar bazen dışsal onaylanma arayışı içerisinde olabilirler.

Farklı Yaklaşımlar Arasında Bir Denge Kurmak

Erkekler ve kadınlar arasındaki bu farklar, özsaygı konusundaki yaklaşımlarını şekillendirir. Erkekler için veri odaklı, başarılarla ölçülen bir özsaygı önemliyken, kadınlar için bu duygusal ve toplumsal bağlarla desteklenen bir yapıya dönüşebilir. Ancak, her iki yaklaşımdan da çıkarılacak dersler vardır. Özsaygı yalnızca dışsal başarılarla ya da toplumsal onaylarla sınırlı değildir; daha derin bir içsel tatmin ve kendine değer verme anlayışını gerektirir.

Bu noktada, özsaygıyı sadece bir bireysel özellik olarak değil, aynı zamanda toplumsal bir yapı olarak da değerlendirmek gerekir. Her birey, hem dışsal faktörlerin etkisiyle hem de içsel değerlerini keşfederek özsaygısını inşa eder. Sonuçta, gerçek özsaygı, dışarıdan onay almakla değil, kişinin kendi değerini fark etmesiyle oluşur.

Sizin Özsaygınız Nerede Duruyor?

Peki, sizce özsaygıyı belirleyen en önemli faktör nedir? Dışsal başarılar mı, yoksa içsel değerler ve ilişkiler mi? Bu konuda erkeklerin ve kadınların bakış açıları size ne ifade ediyor? Yorumlarda düşüncelerinizi paylaşın, hep birlikte tartışalım!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

mecidiyeköy escort
Sitemap
ilbet casinosplash